hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

OKULLAR AÇILIRKEN

Son Güncelleme :

10 Eylül 2022 - 12:44

/ 309 views kez okundu.
OKULLAR AÇILIRKEN
reklam

                                   
            Nihayet okullar açılıyor. 2022/2023 eğitim öğretim yılının  başlamasıyla  20 milyona yakın  öğrenci ve 1 milyon 200 bin kadar  öğretmen 12 Eylül  pazartesi günü ders başı  yapacak. Ana sınıfı ve 1.sınıftaki öğrenciler  okula uyum-eğitim  için  1 hafta önceden  okula başladı. Üstelik başka şehirlere çalışmaya giden mevsimlik işçilerin çocuklarının  okula  devam edemediği bir zamanda. Ne  yazık bu sorun her yıl yaşanmaktadır.
       Okulların açılmasıyla birlikte ekonomik olarak  aileleri  zorlayan  bir süreç başladı, özellikle, kırtasiye malzemelerinde geçen yıla göre 3-4 kat fiyat artışı  görülmüştür . Kâğıda gelen fahiş zamlarla defter ve kitap fiyatları  çok artmıştır . Geçen yıl ilkokul 1.sınıfa  başlayan  bir öğrencinin  kılık, kıyafet vr kırtasiye masrafı 1000-1500 TL. İken, Bu yıl 2500-3000 TL’yi bulmuştur, 2-3 çocuğu olan  ve bunlardan bir kısmi ortaokula veya liseye giden ailelerin  masrafı 10000 TL’yi  geçecektir.  Servis ücretleri büyük oranda artmıştır. Aileler   Bu  hayat pahalılığında bunları karşılamaya  çalışırken , kredi kartıyla  borçlanarak, yine  bankalara mahkum edilecek .
       Aileler çocuklarının kılık kıyafet ve kırtasiye malzemelerini almaya çalışırken, okullarda  okul yönetimi tarafından  öğrenci  kayıtlarında alınan kayıt parası  ya da bağış adı altında alınan paralar her yıl olduğu gibi bu yıl da bir süre  gündemde olacağa benziyor. Tek tip kıyafet dayatması yine devam edecektir. Okullarda bulunan kantinlerde zaman tarihi geçmiş yiyeceklerin önüne geçilmesi için, sık sık ve ciddi bir denetim  yapılmalı , temizliğe, sağlığa uygunluğu  ve fiyatlara dikkat edilmelidir.   
      Okul yöneticileri , velilerden aldıkları  bu paralarla, yine okul aile birliğinin   düzenlediği kermeslerden elde ettikleri gelirlerle   öğretmen odasının düzenlenmesi, okulun ve sınıfın tüm temizlik hizmetleri, temizlik malzemeleri, sınıflardaki perde,  klima ve klimaların  bakım ve onarımlarını  vb. yapmaktadırlar. Lavabolardaki  sabun  ve peçeteler, sınıflardaki ihtiyaç duyulan malzemeler, tamir ve tadilatları yine  bu paralarla karşılanmaktadır.
         Anayasada ilköğretimin  zorunlu ve parasız olduğu  yazılıdır. Yönetmeliklerde  velilerden  para toplamayla ilgili bir karar yoktur . Velilerin gönüllü olarak bağışta bulunması dışında, Velilerden hiç bir ad altında para alınması yasaktır. Bu konuda MEB tarafından okullara gönderilen genelgelerde para toplanmaması konusunda   uyarılara rağmen, okul yöneticilerinin çoğu bildikleri gibi davranmaya devam ederek yine de para topluyorlar,  Zaten bu yapılanlar da eğitimin paralı hale getirilmesi için yapılan bir ön çalışmadır.  Bir süre  sonra Parasız eğitimin  yerini, tamamen paralı olan bir eğitim alacaktır. Amaç tüm okulların özelleştirilmesidir.
          Diğer taraftan KYK yurtlarına giremeyen üniversite öğrencileri, yeme içme, barınma, ulaşım sorunlarıyla karşı karşıyadır, ev kiralarının  çok yüksek olması nedeniyle, bir çok öğrenci belki de okuluna gidemeyecek,  eğitimine devam edemeyecektir. Bunları çözmek iktidarın görevidir.
         Okul  sayısına gelince,  MEB verilerine göre  2021-2022 Türkiye’de 53.620  resmi okul,  13.501 özel okul vardır. Gelişmiş ülkelerde özel okul sayısı çok  azdır,  örneğin  Dünyanın en iyi eğitimine sahip olan Finlandiya’da  özel okul yoktur. Öğrenciler günde 4 saat ders yapıyor, sınav yapılmıyor. Çünkü  okul iş yeri değildir, okul fabrika değildir,  okul bir şirket değildir, orada para kazanılmaz,  orada meta üretilmez,  orası bir eğitim ve öğretim yuvasıdır, sadece bilgi üretilir.  
     AKP 20 Yıllık iktidarında bugüne kadar 8 Milli Eğitim Bakanı değişmiştir,  her  gelen bakan bir öncekinin yaptıklarını, yapacaklarını rafa kaldırarak  kendine göre bir eğitim modeli ortaya koymuştur. Eğitim,  yaz-boz tahtasına dönmüştür, eğitim sisteminin sık sık değiştirilmesi başarıyı engellemiştir.  bunu sonucunda sıkıntıyı öğretmen, öğrenci ve aileleri yaşamaktadır. Sağlıklı  başarılı  bir eğitim sistemi ortaya konmamıştır, öğrencilerin başarısını olumsuz etkilemiştir.   Milli Eğitim Bakanlığında, Sayıştay   raporuna göre MEB’de 138 bin öğretmen açığı vardır, en çok açık 20 bin civarındaki sayı ile  rehber öğretmen kadrosudur. Bu öğretmen açığı 86 bin ücretli öğretmenle karşılanmaya  çalışılmaktadır. ek ders karşılığı çalışan ücretli öğretmenler, düşük ücret aldıklarından dolayı  geçim sıkıntısı içindedir .İktidar  tarafından Her yere büyük  paralar harcanarak   israf edilirken, binlerce öğretmen adayı,  yıllardır  atama beklemektedir. MEB verilerine göre  377 bin,  EĞİTİM-SEN  verilerine göre ise  460 bin işsiz  öğretmen adayı atama beklemektedir. Kadrolu öğretmen atamalarının çok düşük tutulması, bütçenin bunu karşılayamamasını gerekçe göstermek acizliktir. Bunlara iş vermek devletin görevidir.
       Her yıl sorunlarla eğitime öğretime başlayan öğretmenler, iktidar yanlısı yöneticilerin sürekli baskısıyla karşı karşıya  kalmıştır. Okul yöneticilerinin bir çoğu , öğretmenler arasında ayrımcılık yaparken,  AKP iktidara geldiğinden beri,  öğretmenleri bölmek için her çabayı göstermiştir. Bu nedenle çok sayıda sendika kurulmuştur. Örgütlü olmanın bilincinde olan öğretmenlerin çoğu,  öğretmenin temel özlük sorunlarını ve demokratik taleplerini  her  platformda dile getiren, savunan EĞİTİM-SEN , üye sayısı en çok olan sendika iken,  bu çoğunluğu yitirerek sağcı  AKP yanlısı olan Eğitim bir-sen’e kaptırmıştır, Yıllardır EĞİTİM-SEN üyelerine , baskı yapılarak,  sürgünle tehdit edilerek bu sendikadan ayrılmaları, iktidar yanlısı olan EĞİTİM BİR-SEN’e geçmeleri için çaba gösterilmiştir.
             31 mayıs  2022 tarihi itibariyle eğitim sendikalarının  MEB’deki güncel  üye sayısı şöyledir:
EĞİTİM BİR- SEN:390.439
TÜRK EĞİTİM-SEN:223.019
EĞİTİM-İŞ:74.488
EĞİTİM-SEN:72.374
TEÇ-SEN:9.565
HURRIYETCI EĞITIM-SEN:4.786
EĞİTİM GÜCÜ-SEN: 4.721
         Yapılan   okul yöneticileri sınavlarında ,okul müdürleri, formalite  mülakatlar yapılarak büyük çoğunluğu  EĞİTİM  BİR- SEN  üyesi öğretmenlerden  alınmıştır, yardımcılarını yine aynı şekilde seçmişlerdir . Milli Eğitim Bakanlığında yöneticilik yapanların sayısı 81 bini geçmiştir. Bunlarda 55 bin kadarı iktidar yanlısı  olan  EĞİTİM-BİR-SEN üyesidir. 7509 yönetici  ise EĞİTİM-SEN  üyesidir. Bu nedenle öğretmen ve yönetici alımlarında mülakat kaldırılmalıdır. Mülakatın olduğu yerde adalet olmaz.
            MEB’de görev yapan okul müdürlerinin sayısı  29.050 kişidir. Bunların sendikal dağılımı şöyledir:
 EĞİTİM BİR-SEN’e üye olan okul müdürü sayısı :21.482 kişidir.
TÜRK  EĞİTİM-SEN’e üye olan okul müdürü sayısı:2 .634 kişidir.
 EĞİTİM- SEN’e üye olan okul müdürü sayısı:822 kişidir.
 EĞİTİM-ÏŞ’e üye olan okul müdürü sayısı:235 kişidir.
 ANADOLU EĞİTİM-SEN’e üye  olan okul müdürü sayısı:7 kişidir.
 EKSEN ‘e üye olan okul müdürü sayısı: 12 kişidir.
 ÖZGÜR EĞİTİM-SEN’e üye olan okul müdürü sayısı:22 kişidir.
 METE-SEN” üye olan okul müdürü sayısı “12 kişidir.
    Hiç bir sendikaya üye olmayan okul müdürü sayısı ise:3802 kişidir.
.         Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi okul  müdürlerinin çoğu  AKP yanlısı  sendika üyesidir.  Adam kayırmacılığın , partizanlığın yapıldığı bu iktidar döneminde, öğretmenlerden istenilen başarıyı beklemek gerçekten çok  zor Çünkü, liyakatsiz, eğitimsiz,  deneyimsiz kişilerin yönetici olduğu bir  yerde, tarafsız bir yönetim,  başarılı bir eğitim beklemek olanaksızdır. Yine de her şeye rağmen öğretmenler, ellerinden geldiği kadar, çalışarak fedakarlık yaparak öğrencilere yararlı olmanın çabası içindedirler.
Tüm öğretmenlere eşit  davranmayan, demokrat, ilerici öğretmenlerle sürekli uğraşan,  onların  kılık kıyafetlerine , hatta okudukları kitap ve gazetelere bile karışan , kayırmacılık yapan bir yönetimde, öğretmenden başarı  beklemek zordur, öğretmene etkileyen  bu olumsuzluk,  dolayısıyla da öğrencilerin başarı durumlarına da yansımıştır .
       Şimdi de  19 KASIM 2022 de UZMANLIK VE BAŞÖĞRETMENLİK yazılı sınavı yapılacaktır. Bu uygulama, sendikalaşmada  olduğu gibi , yine  onları bölmeye, huzursuzluk çıkarmaya yöneliktir. Öğretmenler arasındaki birliği dayanışmayı bozarak ikilik yaratmaktır. Amaç öğretmeni,  öğretmene kırdırmaktır. Bunların sonunda olan yine öğrencilere olacaktır.
SONUÇ:
          Öğretmenlik,  doğruluk ,dürüstlük, fedakârlık,   güvenirlik, adil ve hoşgörülü  olmayı, demokratik bir düşünceye sahip olmayı isteyen , insanlara sevgi ve saygıyı bünyesinde barındıran kutsal  bir meslektir. İktidarların görevi,  Öğretmeni koruyup kollamak,  onun ekonomik,  sosyal ve kültürel  gelişimleri için çalışmak, özlük haklarını iyileştirmek,  toplum içinde saygın olması için gereken değeri  vermek, kendisini geliştirmesi için gerekli ortamı sağlamak, onlara adil davranmaktır.
      Yeni eğitim ve öğretim yılının ülkemize,  öğretmenlere,  öğrencilere,  anne ve babalara hayırlı  olması dileğiyle. . .
                                                            İZZET KIRMIZI
                                                             9 Eylül 2022
                                         
 
  

reklam

YORUM ALANI

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.