hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

ADALET HERKES İÇİN OLMALIDIR

Son Güncelleme :

03 Eylül 2022 - 11:44

/ 208 views kez okundu.
ADALET HERKES İÇİN OLMALIDIR
reklam

  
        Geçen hafta ülke gündeminde şarkıcı Gülşen’in dört  ay önce İstanbul’da verdiği bir konserde İmam hatiplilerle ilgili  yapmış olduğu bir konuşma nedeniyle gözaltına alınması  ve ardından tutuklanması kararı vardı. Hafta boyunca konuşuldu, tartışıldı, bazı gazetelerin köşe yazılarında, haber kanallarında açık oturumlarda sosyal medyada gündeme geldi. Bu karara tepki gösterenler de vardı,  kararı alkışlayanlarda. Şunu çok iyi biliyoruz ki, AKP iktidarı döneminde yıllardır  öğretmen, akademisyen,  gazeteci, yazar, düşünür, siyasetçi, sanatçı,  parti üyesi ve daha bir çok yurtsever ilerici,  demokrat sadece yazdıkları ve konuştukları ve  düşüncelerini paylaştıkları  için  gözaltına alınırken,  tutuklanırken, başta bazı  sanatçıların konserleri olmak üzere  çeşitli  festival  ve etkinlikler iptal edilirken bazıları  buna  sıradanmış  gibi davranarak hiç ses çıkarmayıp seyirci kalan başta bazı siyasi partiler olmak üzere, köşe  yazarları, kendini aydın gören her kesimden insanlar olduğu gibi, her platforma seslerini çıkararak tepkilerini çeşitli yollarla ortaya koyup protesto edenler de oldu.  bu tepkilerini, açıklamalarında, yazılarında, sosyal medya  paylaşımlarında dile getirdiler . Elbette ki şarkıcı Gülşen’in  tutuklanmasına sonuna kadar ben de karşıyım, her ne kadar sahnede  şarkılarından çok,  dekolte, yarı çıplak kıyafetiyle ön  plana çıksa da,  onunla ilgili alınan bu kararı doğru bulmuyorum ancak bunun gündem değiştirmek için  iktidar tarafından hazırlanan bir oyun olduğunu düşünüyorum . Sedat Peker  tarafından açıklanan rüşvet iddiaları, AKP iktidarını rahatsız etmiştir.  Bilindiği üzere  Sedat Peker, Cumhurbaşkanı Danışmanı  Serkan TARANOĞLU, AKP Erzurumlu  Milletvekili Zehra TAŞKESENLİOĞLU, ve  kocası Ünsal BAN, Vekilin kardeşi, Sermaye Piyasası  Kurulu eski başkanı Ali Fuat  TAŞKESENLİOĞLU,  ve TOBB üyesi Salih ORAKÇI’nın  rüşvet aldığını iddia etmişti. Bundan dolayıdır ki yeni bir gündem  yaratarak  şarkıcı Gülşen’i malzeme ettiler , çünkü iktidar yanlısı kişilerin her gün söylediği  toplumu yaralayan, ayrıştıran çok daha  tehlikeli sözleri, tehditleri görmezden gelinirken, hatta bazı  kesimlerce alkışlanırken,  şarkıcı Gülşen’in dört ay önce söylediği bir sözün bugün  servis edilerek  gündeme  taşınması, tutuklanmasına kadar gitmesi iki gün cezaevinde yattıktan sonra tahliye edilmesinin bana göre başka bir açıklaması yoktur.   Gülşen olayı, bir kaç günlük de olsa gündeme oturarak  iktidarın   değirmenine su  taşımıştır.
           Tüm bunlar yaşanırken, Vekilin  kocası  Ünsal  BAN, yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanmıştır, ifadesi alınarak 4 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılmıştır.
           Başta CHP olmak üzere beş muhalefet parti yetkilileri, Ankara Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulunmuşlardır.  sonraki gelişmeleri yargı karar verecek, Bugüne kadar olduğu gibi bundan da  bir şey çıkacağını sanmıyorum çünkü, hukukun sürekli tartışıldığı bir yerde adaletin eşit dağılımını görmek mümkün değildir.  Umarım yanılırım.
        Gülşen ‘in tutuklanmasıyla ilgili  verilen tepkileri sonuna kadar haklı  buluyorum, çünkü  kişinin düşüncesini açıklama özgürlüğünün kısıtlanması, suç unsuru olarak görülmesi, düşünce özgürlüğü bağlamında kabul edilebilir bir durum değildir.  ancak yıllardır yurtseverler, siyasiler, gazeteci ve  sanatçılar başta olmak üzere gözaltına alınırken, bazıları  tutuklanırken, onlar için  aynı tepkiyi   vermeyen başta  kendini sosyal demokrat, ilerici görenler, ve  muhalefet partileri olmak üzere köşe yazarları, yine kendini aydın gören ve televizyon ekranlarında oturumlara katılarak topluma akıl vermeye çalışan bazı  fikir adamları ve gazeteciler, burada çifte  standart uygulayarak bana göre taraflı bir davranış ortaya koymuşlardır, Adalet herkes için vardır, herkese eşit mesafede olmalıdır, daha önce başkalarının gözaltına alınmasına veya  tutuklanmasına susarak  seyirci kalanlar, bugün aynı durumla karşılaşınca farklı  tarife uygulamışlardır.
         Seçime bir kaç ay  kaldı, muhtemelen 2023 yılının haziran ayında yapılacak. Siyasi partilerde  Saflar her geçen gün belirginleşmeye , topluma kendilerini kabul ettirmek için gereken çabayı göstermeye itmiştir. Seçim çalışmaları başlamış  her geçen  gün hızını artırmıştır. İktidarın rengi bellidir. 20 yıldır ülkeyi yarı açık bir cezaevine çeviren bu iktidardan kurtulmak gerekiyor, bunu demokratik bir seçimle  yerine getirmek hiç  de zor değil,  yeter ki inanç, güven ve irade olsun.  Bu nedenle kendini devrimci, solcu, sosyal demokrat, ilerici,  halktan yana  gören, bunlarla tanımlayan siyasiler, siyasi parti ve partililer, artık temel  düşüncelerini, gündeme  taşıyarak açıklamalı, ülkenin temel sorunları, halkın beklentileri  konusundaki görüşlerini söylerken,  sahaya inerek bunu pratikte  de göstermelidir, net ve şeffaf olmalıdır, insanlar  sadece yazdıkları, konuştukları ve sosyal medyada paylaşım yaptıkları için gözaltına alınırken, bazıları  tutuklanırken, başta CHP olmak üzere  diğer partiler de bu konuda her kesime eşit mesafede durarak, haksız gözaltı  ve tutuklamalara büyük  tepki göstermelidir. Bugün  ülkede en büyük  sorun işsizlik, ekonomi ve adalet sorunudur, insanlar ekonomik olarak her geçen gün daha da yoksullaşarak adeta ölüme mahkum edilmiştir. Yokluk ve sefalet iliklerine kadar işlemiştir. Anne-babalar çocuklarının daha sağlıklı olmaları için gereken yiyecek ve içecekleri almaları neredeyse olanaksız hale gelmiştir. Başta çocuklar olmak üzere beslenme yetersizliği nedeniyle hastalıklı, sağlıksız  bir nesil yetişmektedir. Adaletin adil olmayışı, telafisi mümkün olmayan derin yaralar açmıştır. Konuşmanın,  düşünmenin,  bunu yazmanın, sosyal medyada paylaşmanın  suç  olduğu, her geçen gün yasakların çoğaldığı bu ülkede  adaleti tam olarak görmek  mümkün değildir,  yargı tarafsızlığını yitirmiştir. Tehditle, baskıyla,  korkuyla sindirilmeye  çalışılan halkın, yargıya  güveni kalmamıştır.  Bir telefonla tutuklanıp,  bir telefonla serbest bırakılan bir yönetimde, Adalet  uzun bir tatile gönderilmiştir. İnsanların iş, güvenlik ve adalete ihtiyacı  vardır, adaletin eşit  uygulanmadığı yerlerde demokratik  bir düzenden, refahtan ve huzurdan söz edilemez. Adalet, kişi için  değil, herkes için  olmalıdır.
           Bu iktidardan  kurtulmak istiyorsak, başta CHP, İYİ PARTİ  ve HDP olmak üzere  tüm muhalefet partilerinin işbirliğine, birleşik bir cepheye ihtiyacı  vardır. Tüm bunlara rağmen  özellikle  CHP’nin,  HDP  ile mesafeli durması, kendisine umut bağlayan  kesimleri rahatsız etmiştir, oysa HDP, bu ülkenin bir gerçeğidir, bu partinin siyasi çizgisini  ister kabul edelim  ister etmeyelim, bugün yasal çerçevede kurulmuş, halen çalışmalarını sürdüren, T.B.M.M.de 56 milletvekili olan siyasi bir partidir  ve 6 milyonun üstünde  bir seçmeni vardır,  onları dışlamak,  dışarda  tutmak, muhalefet için   yanlış bir karar olacaktır, belki de bu ülkenin kaderini HDP seçmeninin vereceği oylar belirleyecektir, ondan dolayı değil midir ki tüm siyasi partiler HDP ile dirsek temasına girmişlerdir. HDP seçmeninden  oy alabilmek için şirin görünmeye çalışmaktadırlar, ancak bu konuda  ana muhalefet partisi olan CHP’nin net ve samimî  tavrı,  seçmenlere ve HDP  ile olan yakınlaşma, parti ile olan görüşmelerdeki  beklenti, göstereceği tutarlılık ve güven, kendisinin de kaderini belirleyecektir, yani ya iktidar yolu görünecek,  ya da şimdiye kadar olduğu gibi yine sabır tespihi çekmeye devam edecektir. Unutmayalım ki, birlikten kuvvet doğar,  birlikten iktidar doğar. Daha özgür günlerde buluşmak dileğiyle…
                                                                                                                     İZZET  KIRMIZI
3/09/2022

reklam

YORUM ALANI

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.