- BÖLÜM…!
Yıkılan ev
Sert bir mevsim geçişinin tam ortasındaydık sonbaharın kış ayının başlaraydı ve rüzgarların ıslık çalarak ağaçları evleri yıkması çatıları birer birer yaprak gibi havalanmısı tamda doğa harikasıydı ama bir o kadarda insanların feryadiydi bu tarzdoğa afetlerinde insanoğlu ne kadar zarar görsede yinede akılanmiyorlardı ve bunlardan biride serhattı .
Serhat karadenizin bir köyünde yaşiyordu ailesiyle ve askerliğini yeni bitirmişti teskeresini alıp Giresun Dereli ilçesine bağlı bir köyde askerliğini yeni bitirdi ve ailesinin yanına geldi ve bu mevsim geçişinde ise evinin çatısı her rüzgarda gıcırdıyordu annesi çatılarının başlarına yıkılma korkusunu yaşiyordu çünkü evleri yeni değildi eski evde geçen kış ocak başı yıkılmıştı .Eyin yapılma tarihi bile beli değildi,Serhat’ın çocukluğunda ev için 1960 yılında yapılmıştı diye söylerdi rahmetli dedesi İsmet ağa ama babası Cemil ise 1970 li yıllarda yapılmış bu ev dermiş o yüzden şiddetli fırtınalarda korkutması çok normaldi.
Askerden teskersini alıp geleli bir hafta olmamıştıki ne iş yapacağını bilmiyordu henüz ama babasiyla hareket etmek içinde çok yorgundu yinede ailesinin işlerini hafifletmek için hayvanlarla ilgileniyordu annesi Nazlı ise evin işleriyle ilgileniyordu.Bu durum serhat için geçerli değildi, çünkü anne ve babası’da oğulları hakkında çok konuşmuşlardı.
Orta okul terk’di ve tek bildiği köy işleriydi o yüzden babası Cemil gibi köyüne esir kalmasın diyorlardı ama böyle değildi hayat babanın yolu neyse evladıda aynı yola mahkümdü bazen bazende evlatlar hırsliydi ve yolunu ne olursa olsun kendisi çizerdi…
Bzaman içinde lodosun şiddeti arttı ve serhat ve ailesi Dereli merkeze indikleri bir gün
lodos yüzünden evlerinin çatısı tarlalarına uçmuştu ve ailede münübüsle Dereliden geldiklerinde evlerinin başlarına yıkılmasını görünce beyinlerinde vurulmuşa dönmüştü
Nazlı elinde pazardan aldıkları erzakları poşetleriyle gözyaşları içinde yığılıp kaldı oğlu Serhat annesinemi sarılsın dağ gibi babasınamı sarılsın bilemiyordu dolmuştaki köylülerde
Bu duruma çok üzülmüşlerdi…
Devam edecek.